31 Ekim 2014 Cuma

Hayvansal Proteinin Tehlikeleri ve Bitkisel Proteinin Faydaları


Dr. Holly Wilson
Aşağıdaki bilgiler, acil bölümünde çalışan vegan doktor Holly Wilson’ın protein hakkındaki sorulara verdiği yanıtlardan bir derlemedir. Yazının İngilizce orijinali için linkine gidebilirsiniz. Şimdi Holly Wilson'ın protein hakkında verdiği bilgilere dönelim...

Acil Bölümünde tedavi ettiğim rahatsızlıkların neredeyse tümü, beslenmeyle ilgili. Kendimizi yiyerek hasta ediyoruz ve bunun nedeni yanlış bilgilendirme. Bunu da en açık şekilde protein efsanesi çerçevesinde görebilirsiniz. Çoğumuza, proteinin sadece hayvansal gıdalardan alınabileceği yanlış kanısını taşıyan bir inanç sistemi telkin edilmiştir.

Hayvan eti, yumurta ve süt, kullanabildiğimiz protein kaynakları olsalar bile, aslında bitkisel kaynaklara göre daha kalitesizdir. Ne gariptir ki, proteinleri için tükettiğimiz hayvanların çoğu otçuldur. Hayvansal proteinin sayısız önlenebilir hastalıkla ilişkisi olduğu sağlam belgelere dayanmaktadır. Bu uzun liste içerisinde, yüksek tansiyon, tip 2 (erişkinlik dönemi başlayan) diyabet, yüksek kolesterol, kanser, koroner arter hastalığı, iskemik inme, otoimmün hastalıklar vardır. İlginç ve trajik bir şekilde, inek sütüne erken başlangıç tip 1 (çocukluk dönemi başlayan) diyabet riskini arttırdığı gösterilmiştir.

Protein nedir?

Bitkisel protein kaynakları hakkında tavsiyelerde bulunmadan önce, protein konusunu genel olarak ele almak istiyorum.  Protein nedir? Yunan kökenli bir kelime olan ‘proteios’, ‘birincil önem’ anlamına gelir. Amino asitler, birbirlerine bağlanarak proteinleri oluşturan organik bileşiklerdir. Toplamda 20 tane amino asit vardır. Bunların 8 tanesi (veya kullandığınız sınıflandırma sistemine göre 10 tanesi) ‘temel’ sayılır. Temel amino asitleri, insan vücudu kendi kendine  üretemez ve beslenme yoluyla karşılar. Kas dokusunun işlevsel birimleri, protein lifleridir ve enzimler de protein olarak kabul edilir.

Bilimsel literatür, proteini bitkisel kaynaklardan almanın daha iyi olduğunu göstermektedir.  İnsan beslenmesi üzerine bugüne kadar yapılmış en kapsamlı epidemiyolojik çalışma olan ‘China Study’nin yazarı T. Colin Campbell, PhD, şöyle yazmıştır, “Bitkisel proteinin, yeni proteinlerin yavaş ama kararlı sentezini sağladığına ve en sağlıklı protein olduğuna dair yığınla etkileyici araştırma bulunmaktadır.”

Vegan atlet Carl Lewis: 10 Olimpiyat madalyası, 10 Dünya Şampiyonası madalyası sahibi.

Veganların sadece hayatta kalmadığını gösteren, bitkisel beslenmeyle en ideal biçimde başarıya ulaşan, üst seviye fiziksel performans için gerekli bol miktarda proteini ve diğer besinleri alan birçok rekor kırmış vegan sporcu, vücut geliştirici var. Robert Cheeke (vücut geliştirme), Carl Lewis (atletizm), Steph Davis (dağcı), Brendan Brazier (triatlon atlet) gibi.

Bir insanın ne kadar proteine ihtiyacı vardır?

Gıda ve Tarım Örgütü, Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletler Üniversitesi tarafından düzenlenen ortak panelde en uygun protein alımı sorusu ele alındı. Bulgular, The American Journal of Clinical Nutrition’da ‘Bitkisel proteinlerle ilişkili olarak insan proteini ve amino asit beslenmesi’ başlıklı bir makalede yayınlandı. Makalenin yazarları Vernon R. Young ve Peter L. Pellett, hayatın çeşitli aşamalarında hem bitkisel hem de hayvansal kaynaklı amino asit gereksinimlerini dikkatli bir biçimde incelemiştir. Kadın ve erkek yetişkinlerin, günlük olarak kilo başına 0.80 gram protein tüketmeleri tavsiye edilmektedir. Örneğin, 64 kilo olan bir insanın, gün içerisinde yaklaşık olarak 51 gram proteine ihtiyacı vardır. Bu ihtiyacı karşılayacak tipik bir vegan menü şöyle olabilir: Bir kap yulaf ezmesi (6 gram), 142 gram tofu (11 gram), bir kap brokoli (4 gram), bir kap pişmiş kahverengi pirinç (5 gram), 4 kaşım badem ( 7 gram), bir kap doğranmış kıvırcık lahana ya da kale (2.9 gram), bir kap pişmiş kuru fasulye (12 gram) ve bir kap avokado (2.9 gram).



Gerçek şu ki, insanlar genelde kullanabileceklerinden daha fazla hayvansal protein tüketiyor ve hatta vejetaryenler (et yemeyen ama süt ve yumurta tüketenler) bile genelde çok fazla hayvansal protein alıyorlar. Aşırı hayvansal protein, bedenimiz için inanılmaz derecede toksiktir yani zehirlidir. Karaciğerin, nitrojen fazlasını üreye dönüştürme becerisi yetersiz kalır ve kan asidik hale gelir. Böylece büyük miktarda su (dehidrasyona yol açan), kas ve kemik kalsiyumu kaybedilir.

En iyi bitkisel protein kaynakları nedir?

Bitkisel kaynaklı proteinin çok sayıda seçeneği vardır. Bazıları şunlardır: mercimek, kuru fasulye, nohut (ve humus), avokado, tofu, bezelye, fıstık ezmesi, badem, ay çekirdeği, tam buğday ekmek, soya sütü, ıspanak, yulaf ezmesi ve liste böyle uzayıp gider!

“Tam Proteinler” ve Amino Asitler ne olacak?

“Tam” proteinlere ilişkin - çeşitli bitkisel protein kaynaklarını titizlikle birleştirmek gereksizdir; vücudunuz sizin için birleştirir. Beslenme Uzmanı Virgnia Messina’nın yazdığı gibi: “Amino asit eksikliği ve gıda birleştirme, beslenme uzmanları ve araştırmacılar tarafından yıllarca önce dinlenmeye bırakıldı. Protein sağlayan bütün bitkisel gıdalar – tüm tahıllar, baklagiller, fındıklar, tohumlar ve sebzeler-  insanların ihtiyaç duyduğu tüm gerekli amino asitleri içerir. İhtiyacımız baz alındığında bazı amino asitlerin yüzdesi tek başlarına bitkisel yiyeceklerde düşüktür, ancak sağlıklı bir şekilde vegan beslenenler için bir önemli bir sorun değildir bu. Bir kere, vücut kendi geçici amino asit deposunu muhafaza etmektedir. Ve farklı gıdalardan gelen amino asitler, gün içerisinde bu protein yapı taşlarını doğru miktarda ve oranda üretmek için birlikte çalışırlar.” Her gün baklagilleri ve/veya protein zengini tahılları içeren birkaç öğün bitkisel yiyecek tükettiğiniz sürece, hayvansal gıdalara gerek kalmadan protein ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz.

23 Eylül 2014 Salı

Vegan Sıfır Yağ Mini Krepler / Glutensiz seçeneğiyle







Bu süper lezzetli, tamamen bitkisel krepleri glutenli (buğday) veya glutensiz undan (pirinç unu) yapabilirsiniz. Her ikisi de nefis oluyor. Buğday unuyla yapılan krepleri pişirmek biraz daha kolay sadece. Mini kreplerinizi ev yapımı reçelle yemenizi tavsiye ederim. Biz mango ve elma reçelleri yaptık. Bildiğimiz reçelden çok daha kolay ve baharatlı bir tarif. 

Bu arada fark ettiyseniz, yemeklere yağ koymamaya özen gösteriyorum. Bu blogda az yağlı yüksek karbonhidratlı bitkisel beslenmenin sadece doğaya değil sağlımıza da çok faydası olduğunu göstermek istiyorum. Yağ kullanmamamın en temel nedeni gerek olmaması! Kısaca belirtmek gerekirse Dr. McDougall, yağ ile ilgili şöyle der, “Yediğiniz her yağı üzerinizde taşırsınız.” Yani, yediğimiz yağ vücudumuzda yani kalçalarımızda, göbeğimizde, kollarımızda doğrudan yağ olarak depolanır. Ayrıca burada kısa sürede paylaşacağım makalesinde Dr. McDougall, bitkisel sıvı yağlar dahil hiçbir yağın kanıtlanan bir faydası olmadığını savunmaktadır. 

Kısa bir uyarı yapmak gerekirse en azından yemeklerde sıvı yağ kullanıyorsanız, aşırı ısıda (200 derecenin üstü) pişirmemeye özen gösterin. Yağ ısındıkça tüm olası faydalarını yitirmekle kalmaz toksik bir maddeye dönüşür.

Şimdi hem sağlıklı hem lezzetli bir kahvaltı ya da brunch yapmanın vakti gelmedi mi?

Malzemeler

2 bardak buğday unu veya glutensiz opsiyon için pirinç unu
1 tatlı kaşığı karbonat (Üzerine limon sıkın)
1/4 çay kaşığı deniz tuzu
1/2- 1 tatlı kaşığı tarçın (İsteğe bağlı)
1 bardak sade bitkisel süt (Soya, pirinç, badem sütü)
1/ 1.5 yemek kaşığı rafine edilmemiş şeker (Meyve şekeri gibi)
1 bardak su (Gerekirse)
Vanilya tozu (İsteğe bağlı)
1 olgun muz  (Olgun muzun, kabuğu beneklenir, isteğe bağlı)

Hazırlanışı

Kuru malzemeleri (buğday unu veya pirinç unu, tuz, tarçın, vanilya tozu) çukur bir tasa dökün. 

Özellikle Asyalılar her türlü hamur işlerinde pirinç ununu tercih ederler.

Glutenli buğday unun kolayca sindiremeyenler için pirinç unu idealdir.
Karbonatı ekleyin ve üzerine birkaç damla limon sıkın. Malzemeleri karıştırın.
Bitkisel sütü dilerseniz hafif ısıtarak bir bardakta şekerle karıştırın.
Muz kullanacaksanız, muzu ezip süt karışımına ekleyin.
Sütü kuru malzemelerin üstüne dökün ve tahta kaşıkla ya da blenderla karıştırın.
Karışımın kıvamına bakın. 


Katıysa, suyun yarısını, yavaş yavaş karışımın üstüne ekleyin. Karıştırın.
Karışım, çok sulu olmasın, çok katı da kalmasın.
Hazır olunca, yapışmayan bir tavayı önceden orta ateşte ısıtın.
Ocağın ısısını sizin ayarlamanız gerekli. Bizim elektrikli ocakta en ideali 6’da oldu.
1/4 - 1/5 bardak krep karışımını, tavaya dökün.
İki tarafını da 2-3 dakika pişirin.
Pişen tarafı, yapışmayacak hale geldiğinde,  krepi çevirin.





Pirinç unundan yapılan krep.
Pişirme ısısını iyi ayarlamak lazım yoksa istenilen kıvam olmuyor.
Buğday unundan krepler.

İki taraf da pişince bir tabağa alın.
Dilediğiniz reçelle, meyveyle veya sosla servis yapın.


Mango soslu
Elma soslu


Afiyet olsun!     

21 Eylül 2014 Pazar

Yağsız Patates Mücver





Amerika’da kahvaltıların yıldızlarından biri 'hashbrowns' diye bilinen kahverengi, çıtır patateslerdir. Patatesler rendelendikten ya da ince ince doğrandıktan sonra genelde bol yağ kullanılarak,tavada kızartılır. Biz yağ kullanmadan ve çok az tuz kullanarak nefis patates mücverler yaptık. İsterseniz sade, isterseniz mantarlı veya dilediğiniz sebzeyle yiyebilirsiniz. Görünüşünü omlete benzettiğim için, ben mantarlısını tercih ettim.

Malzemeler
4 orta-büyük boy patates
Çok az deniz tuzu

Ek malzemeler
1/2 doğranmış soğan
250 gram doğranmış mantar
Maydanoz

Hazırlanışı
Patatesleri rendeleyin.


Rendelediğiniz patatesleri temiz bir havluya alın. 


Havluyu rulo yapın ve iyice sıkarak tüm suyunu akıtın.


Ocağı orta ateşe getirin.
Suyu alınmış patates rendesinin yarısını, önceden ısıtılmış yapışmaz bir tavaya koyun. Tadımlık tuz serpin.


Patatesleri iyice ezerek adeta tavaya yapıştırın.

 
12-15 dakika kadar bir tarafını kahverengileşene, çıtır olana kadar pişirin.  


Omlet gibi diğer tarafa çevirin. Kolay çevirmek için ikiye bölebilirsiniz. 
Diğer tarafı da 12-15 dakika kadar pişirin.
Bir tabağa alın. Maydanozla süsleyin.


Patateslerin kalan yarısını da aynı şekilde pişirin.
İstediğiniz bir sebzeyle ya da benim yaptığım gibi mantarla yiyebilirsiniz. 

Mantarların hazırlanışı
Mantarları yıkamayın. Mantarlar çok su tutar. Bunu yerine temiz bir bezi ıslatarak, mantarları silin.
Doğranmış soğanları, yağ koymadan bir tencerede pembeleşinceye kadar soteleyin. 
Soğanlar yapışmasın diye sık sık karıştırın.
Doğranmış mantarları ekleyin. Suyunu çekene kadar kavurun.


Mantar yemeği hazır olunca, patates mücverinizle birlikte servis yapın. 


Afiyet olsun!







4 Eylül 2014 Perşembe

Dünyanın En Hafif Nefis Sebzeli Pizzası

Yağsız, Tuzsuz ve Glutensiz Pizza 


Nadiren de olsa pizzacılara vegan pizza yatırabildiğim oldu. "Peynir koymayın ve domates sosunu  arttırın, sadece sebze koyun," diyerek tarif veriyorum. Ama pizzaları hiç beğenmiyorum. Peynir ve etli malzemeler koyarak, tadını güzelleştirmeye çalışıyorlar pizzanın. Oysa hamurları ve sosları çok kötü, sebzeleri konserve oluyor. Aşırı tuzdan pizza yedikten sonra sürekli su içmekle geçiyor.

Ama bu pizza başka! Bir kere hamuru, pirinç unundan yani glutensiz. O yüzden mideye dokunma, gaz yapma riski yok. Hamuruna yağ koymak zorunda da değilsiniz. Biz 1 küçük çay kaşığı zeytinyağı koyduk, ona da gerek var mıydı bilmiyorum.Sebzelerini kendimiz seçtik. Soğan bile koymadık ki mideye dokunacak hiçbir şey olmasın içinde. Sosunu tamamen tuzsuz hazırladık. Organik dağ kekiği kullandık. Kısaca hem nefis hem de çok hafif bir pizzaydı. Yani istediğiniz kadar yiyebilirsiniz! Sebzelerden brokoliyi, dondurulmuş kullandık, çünkü mevsimi değil, tazesi bulunmuyor Kıbrıs’ta.

Malzemelerden 3 orta boy, ince hamurlu pizza çıkıyor. 1.5 tane yedim baya doyurucu oldu. Kesinlikle zaman ayırıp yapmanızı tavsiye ediyorum.

Siz herhangi bir un kullanabilirsiniz. Pirinç unuyla mısır ununu karıştıracaksınız, mısır ununu az koyun. Sert olmasın

Pizza hamuru için malzemeler 
(3 ince orta boy pizza hamuru için)
4 bardak glutensiz un  (Sinangil marka glutensiz un kullandık.)
1 paket hazır maya  (Pakmaya. Önceden suda bekletmeye gerek yok.)
1-2 bardak su ( İlk başta 1 bardak koyun yetmezse arttırın.)
1 silme çay kaşığı tuz
1 silme çay kaşığı şeker
1 silme küçük çay kaşığı zeytinyağı (İsteğe bağlı)

Domates sosu için malzemeler

700 gr tuzsuz domates rendesi ( Tat marka pratik tuzsuz domates rendesi kullandık)
1/2 tatlı kaşığı şeker
1 tatlı kaşığı kekik
1-2 diş sarımsak (Kabaca doğranmış olacak. Sonra çıkartacağız.)

Pizzanın üstü için malzemeler
(Bu kısım biraz da size kalmış.)
Mantar (300-350 gr.)
Pazı  (1 küçük demet)
Brokoli  (250-300 gr)
Pırasa ( 2 ince sap)
Taze nane, maydanoz (Doğranmış. Piştikten sonra eklemek için.)

Pizza tabanının hazırlanışı
Hamurun hazırlanışı
Kullandığımız glutensiz un.


Bir kapta mayayı, unu, diğer malzemeleri karıştırın.
1 bardak su ekleyin. 
Gerektikçe daha çok su ekleyin.  
İyice yoğurun. 7-8 dakika yoğurun. Kulak memesi kıvamına gelsin.


Kıvama gelen hamurun üzerini havluyla kapatın.
Hamur kabarana kadar bekletin. Yaklaşık 2 katına çıkana çıksın  (1-2 saat sürer)
Hamur hazır olunca, 3 eşit parçaya ayırın. (Poşetleyip buzdolabına kaldırdık. Ertesi gün yaptık.)


Hamurun açılması
Pişirme kağıdında yuvarlak bir ölçü izi çıkartın. Bunun için geniş bir tencere kullanabilirsiniz.
Ölçünün büyüklüğüne göre hamuru açmaya çalışcağız.



Hamuru yavaş yavaş avucunuzun tabanıyla ezerek açmaya başlayın. Yuvarlak şeklini vererek ezin.


Parmak uçlarınızla hamuru hem ezip hem açmaya devam edin.


Yapabileceğiniz en ince pizza tabanını yapacaksınız. Sakın vazgeçmeyin. 
Hamuru incelebildiği kadar açmaya devam edin. 


Hamur dilediğiniz inceliğe ve büyüklüğe geldiğinde, kenarlarını kalınlaştırın. 
Bunun için pişirme kağıdından yardım alabilirsiniz.



Domates sosunun hazırlanışı
Hazır tuzsuz domates rendesi kullandık.


Domates sosu için malzemeleri karıştırın.



Amacımız kekik ve sarımsak aromasının domatesin içine iyice sinmesi.
Bunun için en az 1 saat buzdolabında bekletin.
Çiğ bir şekilde pizzanın tabanına sürün. Sürdükten sonra sarımsakları, pizzanın üstünden alın.
Dilerseniz sarımsakları bırakabilirsiniz elbette.



Sebzelerin hazırlanışı
Sebzeleri küçük küçük doğrayın.
Buhar makineniz varsa, sebzeleri buhar makinesine üst üste yerleştirin.


Sebzeleri 5-10 dakika diriliklerini kaybetmeyecekleri kadar buharda pişirin.


Buharda pişiremiyorsanız, brokolileri bir tencereye çok az su koyarak 5 dakika pişirin.
Diğer sebzeleri yapışmayan bir tavada sularını verene kadar pişirin. 5 dakika yeterli olacaktır.


Domates sosu sürülmüş pizza tabanlarının üzerine sebzeleri dizin.


Pişirme
Fırını 180-200 dereceye getirin. Önceden ısınsın.
Hazır olan pizzanızı, pizza pişirme tahtanız varsa üzerine koyup fırınlayın.Yoksa pişirme kağıdı serdiğiniz tepsiye koyun ve fırına sürün. 12 dakika tutun. Ara ara kontrol etmeyi unutmayın.

Pizzanız hazır olunca, taze nane ve maydanozu üzerine serpin.




Afiyet Olsun!